Önerilerimiz

Kadına karşı şiddeti durdurma önerimiz

Toplumda farkındalık yaratmak: Kadına karşı şiddet konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmak, sorunun önlenmesi için ilk adımdır. Toplumda, kadına karşı şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu ve ciddi sonuçları olduğu konusunda bilinç oluşturulmalıdır.

Eğitim: Kadına karşı şiddetin önlenmesi için, eğitim en önemli araçlardan biridir. Okullarda, ailelerde ve iş yerlerinde, kadına karşı şiddetin önlenmesi, cinsiyet eşitliği ve kadın hakları gibi konular hakkında eğitimler verilmelidir.

Yasal Düzenlemeler: Yasal düzenlemeler, kadına karşı şiddeti önlemek için çok önemlidir. Kadına karşı şiddetin cezai yaptırımlarının artırılması ve şiddet mağdurlarına koruyucu tedbirlerin sağlanması gerekmektedir.

Destek Hizmetleri: Kadına karşı şiddetin önlenmesi için, mağdurların destek hizmetlerine erişimi kolaylaştırılmalıdır. Bu hizmetler arasında sığınma evleri, danışma merkezleri, hukuki ve psikolojik destek hizmetleri gibi çeşitli seçenekler yer almaktadır.

Erkeklerin Eğitimi: Kadına karşı şiddetin önlenmesi için, erkeklerin de eğitilmesi gerekmektedir. Erkeklerin, kadınlara karşı şiddetin kabul edilemez olduğu ve cinsiyet eşitliği konularında farkındalık kazanmaları için çalışmalar yapılmalıdır.

Medya: Medya, kadına karşı şiddeti normalleştiren ve yaygınlaştıran bir rol oynayabilir. Bu nedenle, medyanın kadına karşı şiddet konusunda sorumlu davranması ve toplumda farkındalık yaratmak için aktif bir rol oynaması gerekmektedir.

Bu öneriler, kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik atılabilecek adımlardan sadece birkaçıdır. Toplumsal bir sorun olan kadına karşı şiddetin önlenmesi için, toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması ve ciddi önlemler alınması gerekmektedir.

Sığınma evleri üzerine yaptığımız çalışma ve önerilerimiz

Sığınma evlerinde yaşayan kadınların istatistikleri oldukça çarpıcıdır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, 2020 yılında Türkiye'de toplam 935 sığınma evi vardı ve bu sığınma evlerinde 11.212 kadın konaklamıştır. Bu kadınların çoğunluğu, çocuklarıyla birlikte sığınma evlerinde kalmıştır.

Sığınma evlerinde kalan kadınlar, genellikle ağır psikolojik travmalar yaşamışlardır. Şiddet gördükleri için hayatları tehlikeye girmiş olan bu kadınlar, sığınma evlerine geldiklerinde hem psikolojik hem de fiziksel açıdan tedavi edilmeleri gerekmektedir. Ancak sığınma evlerindeki hizmetlerin yetersizliği, kadınların mağduriyetlerinin devam etmesine neden olmaktadır.

Anneye Destek Derneği olarak, sığınma evlerinde yaşayan kadınlara yönelik çözümler üretmek için farklı faaliyetler yürütmekteyiz. Öncelikle, sığınma evlerindeki kadınların ihtiyaçlarını belirlemek ve bu ihtiyaçları karşılamak için çalışmaktayız. Bu kapsamda, gıda, giyim, hijyen malzemeleri, bebek bezi gibi temel ihtiyaçları karşılamakta ve kadınların psikolojik tedavilerine de destek olmaktayız.

Ayrıca, kadınların sığınma evlerinden sonra hayatlarına yeniden başlayabilmeleri için meslek edinmeleri ve ekonomik olarak güçlenmeleri gerektiğinin farkındayız. Bu nedenle, sığınma evlerindeki kadınlara meslek edindirme eğitimleri veriyor ve iş imkanları sunuyoruz. Böylece, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını sağlamalarına yardımcı oluyor ve projeler üretiyoruz.

Anneye Destek Derneği olarak, sığınma evlerindeki kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ancak, sığınma evlerindeki hizmetlerin yetersizliği ve kadına yönelik şiddetin artan bir trend göstermesi nedeniyle, daha fazla desteğe ihtiyacımız var. Toplumun her kesiminden insanları kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadınların güçlenmesi için çözümler üretmeye davet ediyoruz.

Bu çözümlerden biri, kadın istihdamının artırılmasıdır. Kadınların iş gücüne katılımı, ekonomik olarak bağımsız olmalarını sağlar ve şiddete maruz kalmalarının önüne geçer. Ancak, Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı oldukça düşüktür. 2020 yılında, Türkiye'de iş gücüne katılan kadınların oranı yalnızca %33,2'dir. Bu oran, Avrupa Birliği ülkelerindeki kadınların iş gücüne katılım oranlarına kıyasla oldukça düşüktür.

Kadın istihdamının artırılması için yapılacaklar arasında, kadınların eğitim seviyesinin yükseltilmesi, iş fırsatlarının çeşitlendirilmesi ve kadınların iş hayatına desteklenmesi yer almaktadır. Ayrıca, cinsiyete dayalı ayrımcılığın engellenmesi ve kadınların iş yaşamında eşit fırsatlarla karşılaşmaları için yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

Anneye Destek Derneği olarak, kadın istihdamının artırılması ve kadınların ekonomik olarak güçlenmesi için çalışmalar yürütmekteyiz. Bu kapsamda, kadınların meslek edinmeleri için eğitimler düzenliyor ve iş imkanları sağlıyoruz. Ayrıca, kadınların iş hayatına entegrasyonu için mentorluk ve danışmanlık hizmetleri sunmak için projeler üretiyoruz.

Sonuç olarak, kadın istihdamının artırılması ve kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde önemli bir adımdır. Anneye Destek Derneği olarak, sığınma evlerindeki kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi ve kadınların güçlenmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Ancak, toplumun her kesiminden insanların bu konuda duyarlılık göstermesi ve desteğini sunması gerekmektedir.